Menopoz, kadının üreme döneminin sona ermesiyle birlikte adet döngüsünün kalıcı olarak bitmesi anlamına gelen doğal bir süreçtir. Yumurtalıklarda östrojen ve progesteron hormonlarının üretiminin durmasıyla adet kanamaları kesilir.
Genellikle kadınların 40’lı ve 50’li yaşlarında ortaya çıkar. Ülkemizde en sık 47–49 yaş aralığında görülmekle birlikte, bu yaş kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Menopozun başlangıcı, kadının son adet kanamasından sonra 12 ay boyunca hiç adet görmemesiyle resmi olarak tanımlanır.
Menopoza geçiş süreci aniden gerçekleşmez. Yaşınız menopoz dönemine yaklaştıysa ve adetlerinizde gecikmeler (örneğin 5–6 haftada bir adet görme) başladıysa, bu durum menopozun habercisi olabilir. Ancak öncelikle gebelik ihtimalini dışlamak amacıyla gebelik testi yapılır. Sonuç negatif ise progesteron hormonu (adet söktürücü) uygulanır ve ardından hormon düzeyleri değerlendirilir.
Eğer progesteron verilmesine rağmen çekilme kanaması (adet) gerçekleşmezse, menopozun başladığı düşünülür.
Menopoza giren kadınların bir kısmında hiçbir şikâyet görülmezken, bazı kadınlarda ise şu belirtiler ortaya çıkabilmektedir:
Vajinal kuruluk
Sıcak basması
Gece terlemesi
Depresyon
Uykusuzluk
Özellikle sıcak basması, menopoz döneminde en sık karşılaşılan ve en rahatsız edici şikâyetlerden biridir. Menopoza giren kadınların %60–80’inde görüldüğü bilinmektedir.
Menopoza bağlı olarak rahatsızlık verici şikâyetleriniz (vajinal kuruluk, sıcak basmaları, uykusuzluk vb.) varsa, 5 yılı geçmeyecek şekilde hormon tedavisi uygulanabilmektedir. Ancak tedavinin daha uzun süreli kullanılması durumunda yan etki riski artmaktadır.
Su tüketimi kesinlikle ihmal edilmemelidir.
Düzenli egzersiz yapılmalıdır.
Vücudun ihtiyacı kadar kalsiyum ve D vitamini alınmalıdır.
Kafein tüketimi azaltılmalı; soya fasulyesi, keten tohumu gibi doğal östrojen içeren besinler günlük beslenmede yer almalıdır.
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından ultrasonografi eşliğinde muayene
Smear testi
Meme ultrasonografisi
Mamografi
Kemik dansitometri (kemik yoğunluğu ölçümü)
Eğer 1 yıl veya daha uzun süredir adet görmüyorsanız, gebelik ihtimaliniz neredeyse yoktur. Ancak çok nadir de olsa menopozun ilk yılı içerisinde gebelik vakaları bildirilmiştir.
Eğer bir doğum kontrol yöntemi kullanıyorsanız ve son adetinizin üzerinden 1 yıl geçtiyse, bu yöntemi bırakabilirsiniz. Ancak doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda adet kanamaları devam edebileceği için, kesin sonucun kan testleri ile doğrulanmasının ardından yöntemin bırakılması önerilmektedir.
Erken menopoz, 40 yaşından önce ortaya çıkan menopoz durumudur. Normal menopozdan farklı olarak, erken menopoz yaşayan kadınlarda zaman zaman adet görme devam edebilir.
Bu durum özellikle henüz çocuk sahibi olmayan ya da çocuk sahibi olmayı planlayan kadınlar için psikolojik açıdan oldukça zorlayıcı olabilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında, öncelikle kendinize zaman tanıyıp duygusal olarak güçlenmeye odaklanmanız ve sonrasında yapılabilecekler konusunda uzman desteği almanız önemlidir.
Eğer adet düzensizliği 40 yaşından önce başlamışsa ya da adet gecikmesi 3 ayı aşmışsa, menopoz olasılığı mutlaka değerlendirilmelidir. Çocuk sahibi olmayı planlamasanız bile erken menopoza bağlı gelişebilecek sağlık sorunlarını önlemek için tedavi görmek faydalıdır.
Menopoz tanısında olduğu gibi erken menopozda da yumurtalıkların işlevini değerlendirmek amacıyla kanda FSH ve östrojen hormon seviyelerine bakılır. FSH seviyesinin yükselmesi ve östrojen değerinin azalması, menopoz döneminin başladığını gösteren bulgular arasındadır.
Erken menopoz tanısı kesinleştikten sonra nedenini ortaya koymak için ek testler yapılır. Bu kapsamda çeşitli kan testleri, genetik incelemeler ve bağışıklık sistemine yönelik değerlendirmeler uygulanabilir.
Erken menopoz tedavisinde ilk tercih edilen yöntem, hastaya östrojen hormonunun verilmesidir. Östrojen, kadın sağlığı açısından pek çok fayda sağlar. Kemikleri güçlendirerek kemik erimesini önler, ayrıca vajinal kuruluk, sıcak basmaları ve uykusuzluk gibi menopoz belirtilerini hafifletir.
50 yaşın altında östrojen eksikliği yaşanması kalp hastalıkları riskini artırabilir. Bu nedenle erken menopoz tanısı alan hastaların, 50 yaşına kadar östrojen tedavisi almaları önerilmektedir.